Eski Başbakan Bülent Ecevit’in Baldızı Asude Aral’ın Cenazesi Hastaneden Alınamadı
Eski Başbakan ve Demokratik Sol Parti’nin (DSP) kurucusu Bülent Ecevit’in 93 yaşındaki baldızı Asude Aral, Ankara Bilkent Şehir Hastanesi’nde günler önce hayatını kaybetti. Aral’ın cenazesi, akrabalarının şehirde olmaması sebebiyle 4 gün boyunca hastaneden çıkarılamadı. Ecevit Vakfı Başkanı Emrehan Halıcı, cenazeyi almak için çaba göstermesine rağmen başarılı olamadı. Halıcı, cenazenin hastaneden çıkarılması için kimseden yardım alamadıklarını ifade ederek, bu durumun çok üzücü olduğunu kaydetti.
“Elimden Geleni Yapacağımı Söyledim…”
Durumu haber alan CHP lideri Özgür Özel devreye girdi. Özel, Prof. Dr. Halıcı ve gazeteci Saygı Öztürk’e yardıma hazır olduklarını söyledi. Özel’in konuyla ilgili açıklaması şöyle
“Haberinizi okuyunca Emrehan Bey’i aradım. Asude Hanım’ın ABD’deki akrabalarından cenazenin alınabilmesi için muvafakat yazısı gerekiyormuş; bunun için uğraştığını söyledi. Ben de elimden geleni yapacağımı söyleyince Ecevitlerin ayrıcalık istemediklerini hatırlattı. Daha çok desteği hastane yetkililerinden beklediklerini söyledi. Gelişmeleri ben de yakından takip edeceğim.”
Ne Olmuştu?
Asude Aral, Ecevit ailesinin Oran’daki evinde yaşıyordu. Rahatsızlıklarının artması üzerine Aral, 23 Eylül 2023’te bakım evine, ardından 22 Ekim’de Bilkent Şehir Hastanesi’ne kaldırılmıştı.
“Emaneti Alamıyoruz, Bu Beni Çok Üzüyor”
“Rahşan Hanım’ın ve Bülent Bey’in kemikleri sızlatılmamalı” diyen Ecevit Vakfı Başkanı Prof. Dr. Halıcı, yaşananları “Asude Hanım’ın cenazesini alıp defnetmek istedik. Ancak akrabalık ilişkimiz olmadığı için hastane yönetimi cenazeyi bize teslim etmedi. Asude Aral, Ecevit Vakfı’nın bağışçısı olduğu gibi vefatına kadar da vakfımızın yönetim kurulu üyesiydi. Kardeşleri yurt dışında olduğu için gelemiyor. 15 gün içinde teslim alınamaması halinde cenazenin alınabileceğini söylüyorlar.
‘Rahşan Hanım ve Bülent Bey’in Kemikleri Sızlatılmalı’
Ben 3 dönem milletvekilliği ve DSP Grup Başkanlığı yaptım. Ecevit ailesinin iyi gününde değil kötü gününde de vazifelerimi yaptım. Ancak hastanedeki emaneti bir türlü alamıyoruz; bu da beni çok üzüyor. Merhumun cenazesi, daha fazla hastane morgunda tutulmamalı. Rahşan Hanım’ın ve Bülent Bey’in kemikleri sızlatılmamalı.” diyerek anlatmıştı.